Sosyal Medya

Makale

‘Büyük fitneyi bertaraf edelim’ derken, haksızlığa yol açmamak..

Dünkü konuya devam edelim

Åžeriatin, (hak ve adâlet anlayışına uygun kanun sisteminin) kestiÄŸi parmak açımaz’ sözü, bizim kültürümüzde adâlete duyulan saygının ilginç bir ifadesidir. 

***

Bizde, asırlarca, devletin tepesinde, sulta gücüne göre oluÅŸmuÅŸ bir saltanat düzeni ve onun da başında PadiÅŸah vardı. 

Cumhûr’un / halkın ekseriyetinin kesin doÄŸrularına göre oluÅŸtuÄŸu kabul edilen ve ‘Cumhuriyet’  diye isimlendirilen rejimde ise.. Önce M. Kemal ve diÄŸerleri geldiler; ve resmî ideoloji ve ordu vesayeti altında geçti bir asrımız.

Cumhûr’un, halkın ekseriyetinin istediÄŸi bir kimsenin Devlet/ Cumhur BaÅŸkanı olabildiÄŸi bir döneme ise, ancak, 90 yıl sonra, iki yıl önce gelebildik.

Ãœlkemizde son 100 yıla yakın zamandır, bütünüyle beÅŸerî ve laik hukuk temelleri üzerinde kurulan hukuk sistemini anlamak isteyenler, henüz, 28 Åžubat 1997 Zorbalığı günlerinde bile, görkemli yargıçların, verilen bir askerî emirle, postal yalamak için Genelkurmay’a koÅŸup, oligarÅŸik diktanın kuklaları olduklarını nasıl sergilediklerini görmelidirler. 

***

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ‘cumhurbaÅŸkanının yasama, yürütme ve yargının da başı olduÄŸunu’ açıkça belirtti, evvelki gün..  

Ama, hele, ‘Yargı’nın da başı’ olmanın kanunî yapılanma içinde henüz bir karşılığının olmadığı da açık.. Bu ‘boÅŸluk’ giderilmedikçe, halkımızın kesin /mutlak doÄŸrularıa göre bir hakk ve adalet anlayışı üzerinde bir sosyal düzenleme nasıl tesis olunacaktır? Ki, ‘jurokrasi’(yargı ve yargıçlar diktatörlüğü) adı altındaki bu açmaz’a, bu köşede bile son bir yıl içinde defalarca deÄŸinilmiÅŸtir.

***

Mâsumların suçlanmasından kaçınılmazsa..

Bir diÄŸer konu..

‘15 Temmuz- Darbe Hıyaneti’nden sonraki ilk andan beri bu sütunda da defalarca deÄŸinilmeye çalışılan bir konu, bu hıyanet dolayısiyle baÅŸlatılan temizlik hareketi sırasında gerçekleÅŸen toplu tasfiyelerin Ã¶nü alınamaz haksızlıklara yol açabileceÄŸi endiÅŸesi idi.

Åžu ana kadar ‘açığa alınma, tard edilme-atılma’ ÅŸeklinde kamu hizmetlerinden uzaklaÅŸtırılanların sayısı 90 bini bulmuÅŸ bulunuyor.

Korkunç bir darbeye karışmış, hele de, asker ve polis gibi silahlı unsurlarla hâkim, savcı ve diÄŸer kamu hizmetlerindeki kiÅŸilerin uzaklaÅŸtırılmaları kaçınılmaz idi.

Ama, F. G. de, kendi baÄŸlılarına, ‘konumunuzu korumak için, bana hakaret ediniz, bizi aldattı deyiniz, Ammâr bin Yâsir gibi hareket ediniz.’  diye cevazlar vererek, insan iliÅŸkilerini daha bir zehirlemeye devam etmekte..

Bu durumda toplu tasfiyelerin, haksızlık yapılmaksızın gerçekleÅŸtirilmesinin  son derece zor olduÄŸu da görülmelidir.

***

Bu vesileyle tekrarlayalım ki.. Bir çaÄŸdaÅŸ ‘Hasan Sabbah’ ve ‘HaÅŸhaÅŸiyyûn’ Ã¶rneÄŸi bir büyük fitne hareketi olarak ortaya çıkan bu hareket bertaraf edilmek istenirken.. Bu cereyanın ‘terör örgütü’ olarak suçlanmasından önceki döneme aid ve sadece sempati seviyesinde kalan, suç iÅŸlediÄŸi veya suça katıldığı  belirlenemeyen kiÅŸilerin de onbinler halinde açığa alındıkları  veya tard edildikleri  iddiasının, problemi daha bir derinleÅŸtirmekte..

Bu konuda en yukardaki iradenin hassasiyetini biliyorum, ama, mevcud yönetim mekanizması ruhsuz çalışmaktadır; o acıları hissetmez.

Bu cereyanın, - bir terör örgütü olarak niteleniÅŸinden önceki ve suç iÅŸlendiÄŸi belirlenemeyip sadece sempati seviyesinde iliÅŸkileri olanlara da, açığa alınma veya kamu hizmetinden atılma ÅŸeklinde karşılık verilmesi, büyük problemler oluÅŸturabilir. -Ki, bir terör örgütü olarak isimlendiriliÅŸinin  MGK kararıyla açıklandığı tarih, objektif bir baÅŸlangıç olarak ele alınabilir.- Halbuki, ‘zanlı’ durumda olanların önemli karar mercilerinden uzaklaÅŸtırılması sûretiyle de maksad gerçekleÅŸtirilebilirdi.

Bu konunun sosyal bünyeyi büyük facialara ve kan zehirlenmesine sürüklemesi ihtimali, âcil tedbirleri gerektirmektedir.

Bu büyük fitne hareketinin taktikleri örneÄŸimiz olamaz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.